BİR ÖMÜRDÜR SEVGİ, SEVEN YÜREKLERDE


Sibel Unur Özdemir GÖNÜLLER SOHBETTE
 
 


BİR ÖMÜRDÜR SEVGİ, SEVEN YÜREKLERDE

Prospektüsü bilinmez ama en şifalı ilaçtır sevgi. Şekil değiştirir herkesin gönlünde. Başka başka yeşerir yüreklerde. Fışkırır, patlayıverir tomurcuklar. Renk renk çiçekler açar. Sarmaşık misali sarar usunuzu. Mutlandırır. Aydınlıktır gününüz. Parıltılıdır geceler. Uçuşur sevda.

Yaşamın gerçeğidir sevgi. Mal, mülk, ün, şöhret, ihtişam, başarı, kariyer, hoşluktur insan yaşamında lakin boştur bir o kadar da. Sevgi deposu boşsa kişinin karanlıktır günü, gecesi. Yüreği zifiri bir renge bürünmüştür.

Sevgide gizlidir tüm sırlar, tüm yürek hoşlukları. Sevdiğinizin sesidir hayata döndüren sizi en karamsar anınızda. Sıcak bir gülümseyiştir. Derinden bir bakış. Dokunmaktır şefkatle. Paylaşmaktır en özel anları.

Beslemek gerekir sevgiyi. Hep karşıdan beklememek. Almadan vermek Allah’a mahsustur zira. Büyük şeyler beklememektir sevgi. Sana verildiği kadarıyla yetinmektir belki de. Belki de çekip almasını bilmektir. Emek ister sevgi. Sabır ister. Saygı ister.

Karşındakinin nasıl davranmasını istiyorsan sana, öyle davranmalısın ona. Bilmiyorsa senden öğrenmelidir sevgiyi. Başkalaşmalı, farklılaşmalıdır öğrendikçe.

Sevgi üzerine kurulmuştur dünya. Her kapıyı açan çok özel bir anahtardır o. Hiç kimsede başka bir eşi olmayan altın bir anahtar. Yeter ki doğru yerde, doğru kişi için kullanılsın.

Öyle bir ayarlamak gerekir ki sevginin kıvamını; karşındakinin yüreğine dokunmayı, ona ulaşmayı, hiç konuşmadan bile anlatabilmeyi başarabilesin.

Gördüğündür sevgi. Duyduğun. Özümsediğin. Dokunduğun. Düşündüğün. Ruhundur. Benliğindir. Özündür. Yüzüne yansıyandır. Yüreğini çarptıran, ellerini terleten, bedenini titreten, masum yanındır. Saflığındır. Sonuna kadar açtığın gönül kapındır. Sözündür. Gerçeğindir. Payına düşendir. Öz eşindir kalbine seslenen. Yürek haykırışlarındır. Kanındır, canındır. Her daim tazeliğin, gençliğindir. Melodidir dudaklarında. Ateşidir şöminenin. Tadıdır şarabın.

Zaman kadar eskidir sevgi. Yalnızlık kadar kuvvetli. Tutku kadar güçlü. Aşk kadar çarpıcı. Baş döndürücüdür. Ruhtur. Üstündür tüm duygulardan. En değerli yapı taşıdır yaşamın içinde. Kocaman bir mozaiktir renk veren. Ahenklidir. Yücedir. Kutsaldır. Doğurgandır. Anaçtır.

Büyük, çok büyük bir yelpazedir.

Derinden sarsar yokluğu, anaforlar yaratır yürekte.

Bir araya gelir sevgililer, kutlarlar sevgilerini şubatın on dördünde. Bir hoşluktur, güzelliktir. Elbet bir tek güne sığdırılamaz sevgi. Bir ömürdür seven yüreklerde. Anadır, babadır, kardeştir, arkadaştır, iştir,  aştır, okumaktır, yazmaktır, candır, canandır, vatandır, yârdır…

Hiç durup üşündünüz mü peki?

Onu neden seversiniz?

O bunu bilir mi?

Sevdiğinizi nasıl gösterirsiniz?

Sizce nedir sevgi?

Karşılıksızda sevilir mi?

O bilmese bile onu uzaktan sevmek aşkların en güzeli midir?

Neden sevilmeye ihtiyaç duyar insan? Mal, mülk hepsi bir yana... Sevilmezse eğer kişi neden mutsuzdur alabildiğince?

Kaç dili vardır sevginin?

Aşk, tutkunun sevgiye dönüşmüş hali midir?

Yoksa büyük tutkunun, aşkın, şekil değiştirmiş hali midir sevmek?

Ne dersiniz birlikte düşünmeye…

 



Tarih: 25.06.2015 18:41