Bugun...
Reklam
Reklam
OTİZMİN FARKINDA OLUN!


Oğuz MATOĞLU OTİZM İLE YAŞAMAK...
 
 

OTİZMİN FARKINDA OLUN!

Otizm; Tüm hayatımızda, dünya görüşlerimizde, sevgi anlayışımızda, davranışlarımızda, sosyal ilişkilerimizde devrimler yapıyor, kimi olumlu, kimi olumsuz.

Daha biz tam olarak anlayamazken otizmi, hiç yaşayamayanların anlamasını beklemek yanlış ama bir gayret içinde olmaları gerektiği de muhakkak.

“Ben bilgiye önem veririm” diyen herkesin otizmi en azından internet üzerinden bir saatliğine de olsa da araştırması gerekir. Bu sizin için zaman kaybı olmayacaktır, otizmlilerin gelecekte yaşaması muhtemel sorunlarını azaltacaktır.

Zaman akıyor bir nehir gibi. Bu akış kimi yerde yüzeyden, kimi yerde derinden izler bırakarak. Otizmle yaşayan insanlar ve yakınları için derin izlerle dolu bir hayat bu. Bu zor hayatı daha da zorlaştırmamak tamamen “Sosyal çevre”nin elinde. Bizler otizmi yaşayanlar olarak ne kadar anlatırsak anlatalım, sizlerin ilgisi olmazsa olmaz.

Kapısının dışına çıktığı zaman otizmli bireyler için hayat çekilmez hal alabiliyor. Oysa onların da mutlu oldukları şeyler bizlerinkinden çok da farklı değil. Ama gerek davranışları, gerekse takıntıları ve konuşan otizmlilerde ise sözleri bu “Dış Dünya”da hala yadırganıyor. Kimilerinin toplum içinde yaptığı “Şımarık” hareketler “Normal veya Çılgınlık” olarak nasıl karşılanıyorsa, otizmlilerin yaptığı davranışları neden “Anormal” olarak karşılıyoruz?

Bir kafede 16-17 yaş grubu gençlerin bağıra-çağıra kahkahaları, çığlıkları diğer masalardan sadece bir “Yan Bakış”la geçiştirilirken, aynı kafede otizmli bir çocuğun olduğu yerde dönmesi ya da ellerini sallaması “Farklı Bakışlara” konuşmalara sebep oluyorsa ve bu hem çocuğa hem de ailesine “Zulüm” değil mi?

Hele devlet dairelerinde otizmli çocuğunuzla işiniz varsa. Burada engelliye öncelik göstermek konusunda bir şey demeyeceğim. Bu birkaç istisna dışında genellikle uyulan bir kural. Ancak “Engelli” anlayışı ne yazık ki büyük çoğunlukla “Tekerlekli Sandalye, Beyaz Baston” gibi. İşte sorun burada başlıyor. Devlet dairelerinde ve özellikle, hastane gibi kurumlarda yaşanan sıkıntılar da bu sebeple. Kamu hizmeti veren herkes “Otizm”i mutlaka bilmeli. Otizmli bireylerin takıntıları olduğunu, çoğunluğunun kalabalıktan, beklemekten krizlere girebildiğini, bu krizlerin bir anda hiçbir sebep yokken de ortaya çıkabileceğinin farkında olduğunu anlamalı ve o bireye en hızlı, en yardımsever hizmeti vermeli.

Gelelim rapor eziyetine: Bir kişinin “Ağır Engelli ve Sürekli” yazılı raporu varsa neden her kurum yeniden rapor ister? Bu anlaşılır bir şey değil. Artık bu eziyet bitmeli ve bu insanlar ve aileleri bu çileden kurtulmalı.

Eğitim, Spor ve İstihdam konusu ile Bakım Evleri konusu  “OTİZME BAKIŞ” düzelmeden düzelmez kanaatindeyim.

Lütfen “Otizmin FARKINDA” olun.

Oğuz Matoğlu



Bu yazı 2572 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI