PROF. DR. ÖKE İLE YARALI CEYLANLARDAN; YARARLI CEYLANLARA!
Prof. Dr. Mim Kemal Öke, Down Sendromlu kızı Nazlı ile birlikte İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nin konuğu oldu.

PROF. DR. ÖKE İLE YARALI CEYLANLARDAN; YARARLI CEYLANLARA!


PROF. DR. ÖKE İLE
YARALI CEYLANLARDAN; YARARLI CEYLANLARA!

Prof. Dr. Mim Kemal Öke, Down Sendromlu kızı Nazlı ile birlikte İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nin konuğu oldu.

Hemşirelik Bölümü’nden Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, Engelsiz Üniversite Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Zümrüt Gedik ile İKÇÜ Psikoloji Topluluğu öğrencilerinin katkılarıyla; Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü’nde anlamlı bir konferans düzenlendi.

Tarih ve Siyaset Bilimi Uzmanı, İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mim Kemal Öke, “Mim Kemal Öke ve Nazlıyla YaraRlı Ceylanlar” söyleşisinde kızı Nazlı ile birlikte başladıkları eğitim sürecini, YaraRlı Ceylanlar Kulübü hayalini gerçeğe dönüştürme sürecini İKÇÜ’lülerle paylaştı.

Bir hayalim vardı…

Prof.Dr.Öke, bu özel günde İKÇÜ’ye davet edilmekten duyduğu memnuniyeti belirterek anlatımına başladı. Küresel toplumda barış, huzur ve sevgi hayaliyle uluslararası ilişkiler bölümünde okuduğunu aktaran Prof.Dr.Öke, insanların hayallerinin peşinden koşması gerektiğine inandığını söyledi. Prof.Dr.Öke,  “Öncelikle kendimi tanıtayım, uluslararası ilişkiler okudum ve profesörlüğüm oradan. Ama arkama dönüp baktığımda aklıma hep şu söz geliyor: Bir rüyam var! Benim bir rüyam vardı. İnsanlar bir hayal ve bir rüyayı gerçekleştirmek için yaşar. Bazen hayatta gerçeklerle karşılaştığımız vakit, bu hayalin zor bir hayal olduğunu kabul etmek gerekebilir. Ancak yine de hayattaki amacınız ve hayatınızın anlamı üzerine düşündüğünüzde, hayallerin ne denli önemli olduğunu görürsünüz. Bu nedenle insanların hayallerini kaybetmemesi gerektiğini savunuyorum. Peki, benim hayalim neydi ve uluslararası ilişkiler bölümüne neden girmek istedim? Benim hayalim küresel toplumda barış, huzur ve sevgi olmasıydı. Bunu gerçekleştirebilmeyi hayal ettim hep... Nefret duygusunu, kavgaların ve savaşların nedenlerini hiçbir zaman anlayamadım.” dedi.

“Biz en çok sevgiyi unuttuk.”

“Nefret, sistemin veya insanın mı ürünü; eğer öyleyse hangi sistemin ürünü? soruları üzerine hep düşündüğünü söyleyen Prof.Dr.Öke, bunun için tarih okuduğunu ve insanoğlunun en başta sevgiyi unuttuğunu çıkarımladığını anlattı. Prof.Dr.Öke, yaralı ceylan kavramını Hz. Mevlana’nın vecizesiyle açıklık getirerek ‘yavru ceylan’ babası olarak kızı Nazlı’nın hayatına nasıl girdiğini seyircilerle paylaştı. Prof.Dr.Öke,” Yakın zamanda Yeni Zelanda’da yaşanan olay hangi sistemin mahsulüydü. Ben tüm bunları düşündüğümde, bizim en başta sevgiyi unuttuğumuzu fark ediyorum. Kapitalizm bize insani yanımızı unutturdu ve sadece çıkar ve bencillikle hareket etmemize yol açtı. Hz. Mevlana bu dünya için “eşek ahırı” diyor; “bu dünyaya düşen yaralı ceylanlar, buradan hazzetmezler”. Ancak yaralı ceylanlar, bu dünyaya gelme amaçlarının diğer yaralı ceylanların yarasını sarmak olduğunu ve gerçek olan dünyaya daha sonra döneceklerini bilirler. Ben bunu biliyorum ki bir yavru ceylanın babasıyım. Başlangıçta down sendromlu kızımın hayatını kendi hayatıma çekmeye çalıştım, ancak bunun hata olduğunu fark edip ben onun hayatına yaklaşmaya çalıştım.” diye konuştu.

“Asıl yaralı ceylan biziz.”

Kızı Nazlı’nın hayatına girdiğinde diğer Nazlıların hayatına girdiğinde sadece sevgiyi gördüğünü ifade eden Prof.Dr.Öke, asıl yaralı ceylanın aslında bizler olduğunu aktardı. Prof.Dr.Öke, “ Fark ettim ki; Nazlı’nın hayatında yalan yok, çıkar yok, bencillik yok; hayatında sevgi var. Çünkü o insan! Bizlerse değiliz, Allah onları bize insanlığı hatırlatmak için göndermiş. Yaralı ceylanlar onlar değil, bizleriz. Çünkü kimden geldiğimizi, içimize kimin üfürdüğünü unutmuşuz.  İşte onlar bize bunları hatırlatmak ve bizi onarmak için geldiler.” dedi.

“Yaralı Ceylanları, Yararlı Ceylanlara dönüştürüyoruz.”

Yaralı ceylan tanımını yararlı ceylan olarak değiştirme hayalini gerçekleştirmenin heyecanını İKÇÜ’lerle paylaşan Prof.Dr. Öke, kızı Nazlı sayesinde hayatına ve hayallerine bakış açısının da değiştiğini söyledi.  “ Yaralı ceylanları, “Yararlı Ceylanlar”a dönüştürme hayalini kızı Nazlı sayesinde gerçeğe dönüştürdüğünü anlatan Prof.Dr.Öke, Yararlı Ceylanlar Kulübü'nün bir vakıf, dernek veya sivil toplum örgütü olmadığını söyledi.

“Biz bu yaralı ceylanların yaralarını tamir edip, yararlı ceylanlar haline getiriyoruz. Bunu da bizzat engellilerle çalışarak yapıyoruz. Bu çocuklar aslında bizim içimizdeki güzelliği, bizim için uyandıran, bizi iyileştiren, şifa vericilerdir. Biz onlardan yararlanıyoruz. Yapmaya çalıştığımız şey, bir iyilik senfonisini dilden dile, gönülden gönüle aktarabilmeye çalışmak." diye konuştu.

“Müzik ile iletişim kuruyoruz.”

Yararlı Ceylanlar’da yapmak istedikleri şeyin insanlığın kökenindeki şeyi tekrar hatırlatmak olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Öke,  “Darüşşifa bütün dünyada akıl hastalarının müzik ve su sesiyle iyileştirildiği ilk yerdir. Şimdi modern dünyanın getirdiği kişisel yaşam koçluğu, terapi gibi şeylerden çok önce bizim topraklarımızda müzik ile tedavi yöntemi vardı. Bizim yaptığımız bu yöntemleri tekrar hatırlamak ve kullanmaktır. Proje koordinatörümüz Oya Ayan ile onların kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı oluyoruz, yararlı ceylanlarımızla müzik vasıtasıyla iletişime geçiyoruz.” dedi.

Prof.Dr. Öke Yararlı Ceylanlar projesiyle ilgili hazırlanan klibi izleyicilerle paylaşarak projede yer alan ceylanların gelişimlerini görsel olarak sundu.

Söyleşi, Anadolu Down Sendromu Derneği Ritim Grubu Gösterisi ile ZİÇEV Dans Gösterisi ile devam etti.  Nazlı Öke’nin de aralarında bulunduğu özel çocuklar, halk müziği, sanat müziği ve tasavvuf müziğinden eserlerinin yer aldığı konserle izleyicilerden tam not aldı.


Tarih: 23.03.2019 11:38
Kaynak: Katip Çelebi Üniversitesi

Editör: Zeynep Genç Alpdoğan/ [email protected]